Özel Aktif Hastanesi ve Türk Toraks Derneği İl Temsilcisi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ertan Sarıbaş, Türk Toraks Derneğince 06 Nisan 2016’da düzenlenen 19.Yıllık Kongresinde (Sueno Deluxe Otel/Belek/Antalya) “Yılın İl Temsilcisi” seçilerek plaketini aldı. Türk Toraks Derneğince 2016 yılı “İl Temsilcisi Ödülü”ne gerçekleştirdiği eğitim toplantıları ve halk sağlığı çalışmaları ile akciğer sağlığına dernek adına yaptığı katkılardan dolayı derneğin Yalova İl Temsilcisi Dr Ertan Sarıbaş layık görülmüş ve kendisine plaket ve teşekkür belgesi verilmiştir. Türk Toraks Derneği, merkezi Ankara’da bulunan bir sivil toplum kuruluşudur. Türk Toraks Derneği 1992 yılında Göğüs ve Solunum Hastalıkları uzmanı doktorların öncülüğünde Ankara’da kuruldu. Türk Toraks Derneği’nin amacı, “eğitim, araştırma, hasta bakım standartları ve ulusal politikalar oluşturarak solunum hastalıklarında en etkin korumayı ve tedaviyi sağlamak ve ulusal akciğer sağlığını geliştirmek” şeklinde açıklanmaktadır.
Derneğin 4467 üyesi olup Türkiye’nin en büyük göğüs hastalıkları uzmanlık derneğidir. Dernek Şubelere (15 Şube) ve il temsilciliklerine (81 İl temsilcisi) bölünerek Türkiye’deki tüm üyelerine ulaşmayı hedeflemiştir. Bilimsel faaliyetlerini göğüs hastalıkları ile ilgili 18 çalışma grubu oluşturarak devam etmektedir. Yılda bir Kongre, bir sempozyum, onlarca eğitim kursu, dünya günleri, halk bilinçlendirme çalışmaları ve şubelerin aylık bilimsel ve sosyal etkinlikleri ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Uluslararası platformda, dalı ile ilgili ülkemizi en iyi şekilde temsil etmekte, birçok konuda liderlik etmektedir. Basılı eğitim materyalleri arasında dergiler, kitaplar, rehberler, cep rehberleri, hasta eğitim serileri bulunmakta ve üyelerine ücretsiz ulaştırmaktadır.Dernek Yılın İl Temsilcisi Ödülünü aşağıdaki kriterlere göre vermektedir.
Göreve başlama tarihinden sonra derneğe o ilden katılan yeni üye sayısında %10 dan fazla artış (maksimum 10 puan) İlde düzenlediği toplantılar (maksimum 30 puan) Bağlı bulunduğu şube toplantılarına ildeki üyelerin katılım oranı (maksimum 30 puan) Dünya günlerine il düzeyinde katılım (maksimum 10 puan)Yıllık kongreye ildeki üyelerden katılım oranı (maksimum 10 puan) Yapılan aktivitelerin STE komisyonuna bildirimlerinin düzenli ve tam yapılıyor olması (maksimum 10 puan) Bu kriterlere göre Yılın İl Temsilcisi Ödülünü almaya hak kazanan Dr.Ertan Sarıbaş’ı Özel Aktif Hastanesi olarak kutluyor ve başarılarının devamını diliyoruz.
Türk Toraks Derneği İl Temsilcisi ve Özel Aktif Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.Ertan Sarıbaş Dünya Astım Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Ülkemizde her yıl Dünya Astım Gününde (Mayıs ayının ilk Salı günü) toplum ve sağlık çalışanları için eğitim toplantıları düzenlenmektedir. Bu yıl da “Hekiminizle işbirliği yaparak Astımınızı kontrol altına alabilirsiniz” sloganı ve “Uygun havalandırma ile havanızı temiz tutun, sağlınızı koruyun” alt sloganıyla 3 Mayıs 2016 Dünya Astım Günü’nde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinlikler yapılacaktır. 2016 Dünya Astım Günü etkinlikleri, GARD Türkiye kapsamında, TC Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği işbirliği ile gerçekleştirilecektir.
Hem hastalar hem de hekimleri bilgilendirmek amacıyla hazırlanan toplantılarda eğitim kitapları, video ve slayt setleri eşliğinde astım hastalığı pek çok yönleri ile anlatılmaktadır. Astım için Küresel Girişim (GINA-www.ginasthma.org) desteğiyle de sürdürülen Dünya Astım Günü aktiviteleri ve bu konudaki diğer çabalarla, astım hastalığı hakkında farkındalığın artırılması hedeflenmiştir.
Farkındalık Materyal Hazırlıkları
· Toplum farkındalığının artırılmasına yöelik, işaret dili ile bilgilendirmenin de yer aldığı ‘Astım’ infografik bilgilendirme filmi
· Birinci ve ikinci basamak hekimlerin öellikle yeni bilgilerle donanımına yönelik ‘Olgularla Astım’ eğtim videoları
· Astım hastaları doğru ilaç kullanımının sağlanması ve ilaç uyumunun artırılması amacıyla hekimlerimizin hastalara gösterebileceği astımda kullanılan inhaler cihazları kullanılmasını içeren eğitim videoları
· Astımla ilgili erişkinlerde ve çocuklarda astıma yönelik bilgilendirmelerin afiş ve broşürler ve iç ortamı hava kirliliği, sebepleri ve iç ortam allerjenlerini azaltmaya yönelik çözümlere ilişkin bilgilendirmeler bulunan afiş ve broşüler hazırlanmıştır.
İllerde Farkındalık Uygulamaları
81 ilimizde farkındalık uygulamaları da bilgilendirme materyallerinin dağıtımı basın toplantıları yerel medya ile bilgilendirme, toplum ve sağlık çalışanlarına yönelik bilgilendirme toplantıları yapılarak halkımıza astımdan korunma yolları hakkında bilgilendirmeler gerçekleştirilecek ve doktorla yakın işbirliği ve düzenli ilaç tedavisi ile astımlıları hayatlarını kısıtlanmadan yaşayabilecekleri vurgulanacaktır. İşbirliği içerisinde hazırlanmış olan tüm farkındalık materyalleri www.gard.org.tr veya www.toraks.org.tr veya www.aid.org.tr web sayfalarıda yer almaktadır
DÜNYA ASTIM GÜNÜ
Dünya Astım günü etkinliğinin bir parçası olarak astım hastalığı hakkında kısa bir bilgilendirme yapmak istiyoruz!
Astım nasıl bir hastalıktır ve belirtileri nelerdir?
Astım akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler (ataklar) ile seyreden müzmin (kronik) bir akciğer hastalığıdır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesidir. Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir.
Astım ne sıklıkta görülmektedir?
Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astımlı hasta olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır. Astımın görülme sıklığı yıllar içinde giderek artmaktadır.
Astım için risk faktörleri nelerdir?
Astım hastalığının ortaya çıkmasında etken olan faktörlere risk faktörleri denir. Astımın neden bazı bireylerde görülüp, bazılarında görülmediği işte bu risk faktörleri ile açıklanabilir. Bu faktörler kişiyle ve çevreyle ilgili olmak üzere iki gruptur. Kişisel risk faktörleri içinde kalıtım yani genetik yapı, cinsiyet ve şişmanlık sayılabilir. Çevresel risk faktörleri ise kalıtsal olarak yatkın bireylerde astımın ortaya çıkması ve ağırlığı üzerinde rol oynar. Bunlar alerjenler, tekrarlayan akciğer infeksiyonları, sigara dumanına maruziyet, bazı ilaçlar, iç ve dış ortam hava kirliliği ve beslenme tarzıdır.
Astım tanısı nasıl koyulur?
Yakınmaları astımla uyumlu olan hastalarda yapılan muayene ve nefes ölçüm testleri ile koyulur.
Astım tedavi edilebilir mi?
Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan bu durumun idame ettirilmesidir. Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzeme bulunmaktadır. Uygun ilaç tedavisi ile, astımlılar iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar. Özel cihazlarla verilirler. Tedaviye başlanırken bu özel cihazların kullanım şekli mutlaka hastalara gösterilmelidir.
Astımın tam kontrol altında olması ne demektir?
Astımlı bir hastanın gündüzleri astım yakınmasının bulunmaması, gece astım nedeni ile uykudan uyanmaması, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca sık olarak hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksiniminin olmaması, nefes ölçüm testlerinin normal olması ve günlük işlerini engellenmeden yapabilmesi hastalığın tam kontrol altında olduğunu gösterir
Bütün astımlılarda hastalık kontrol altına alınabilmekte midir?
Maalesef astımı tamamen kontrol altında olan hasta sayısı hem dünyada hem ülkemizde halen istenen düzeyde değildir. Halen 4 astımlıdan biri yılda bir kez astım alevlenme (atak) nedeniyle acil servise başvurmaktadır. Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmamasının yanı sıra, sigara dumanı, alerjenler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak ve obezite sayılabilir. Ülkemizde astımlı hastaların %10’undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve %30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarda sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir.